And Then We Danced

maxresdefault

Gürcistan bizden daha betermiş. Film ne kadar toplumunu yansıtıyordur bilmiyorum, Tiflis’teki galanın saldırıya uğramasından hareketle düşündüm bunu. Papazlar ellerinde haçlarla yürümüştü Gürcü geleneklerinin aşağılandığı gerekçesiyle ve ses bombalarıyla saldırmışlardı gösterime. Gürcistan’da da İran’da olduğu gibi eşcinsel yok sanırım, o yüzden dellenmişler.

Sonundaki dans beni o kadar etkilemedi ama mesajı aldım, Gürcülerin sert maço ve erkeksi dansına feminen yorum katılıyor, gelenekseli temsil eden adam sinirlenip gidiyor filan. Peki asıl hocanın tutumu neydi? Arkadaşımla onu tartıştık. Ben biraz ileri gidip Avrupa Yakası’ndaki Şesu’nun Pepe Kortez dansı gibiydi filan dedim, ama arkadaşım, hayır, hiç de öyle olmadığını söyledi. (Yorumlar onu haklı çıkarıyor) Bir de dedi ki, bu Irakli denen herifin herifin yaptığı istismar gibi bir şey. Hem yaşı hem de deneyimi nedeniyle söyledi bunu; nitekim çocukcağız ilk aşkının tadı damağında, öylece kala kalmıştı. Hak verdim, öte yandan bu bay, Merab’ın kendisini gerçekleştirmesini sağlamıştı ve son tahlilde ikisi de kurbandı, bunda hemfikirdik.

Merab’ın abisi

Seni ben çok sevdim Merab’ın abisi! O cenaze törenimsi nikahta bakışlarını sevdim kardeşini savunmasından önce. Sonra kardeşine arka çıkmasını, ama en çok da “Sence boşuna mı dayak yedim?” dedikten sonra duyduğu cevaba şaşırmamasını sevdim.

Seks seven ve kabına sığmaz çılgın-şeker hetero erkekleri de nasıl aslında kalıplara döktüğünü göstermesi açısından -ataerkil düzen spares no one!- da güzel, böyle düşününce, sahiden de filmin derdinin sadece LGBTİ+’ların uğradığı ayrımcılıktan öte, gelenekler olduğunu görüyoruz.

Bir de Mary ne güzel bir insan. Freddie’nin Mary’sini hatırlatıyor. Aceb yönetmen düşünmüş müdür bu ismi verirken? Hoş tesadüf olmuş düşünmemişse.