Toplumsal Yasın Zorba Hali

P1070725 (2).JPG

Geçtiğimiz günlerde biri yoga ile ilgili olarak şöyle bir şeyler söyledi: Bugün tamamen içi boşaltıldı çünkü son derece içsel bir pratik olduğu halde sosyal medya tarafından dışa dönük hale getirildi. Sanırım başka bir çok şey böyle oldu. Ve bence en kötüsü yasın böyle olması. Yasın toplumsal olanı dahi, doğası gereği eninde sonunda tek kişilik bir şey olmak zorundayken çok acaip saçma sapan şeyler oldu.

Başlığı bir twitter paylaşımından ilhamla yazdım. Şehit cenazesinde ağlayan bir çocuğun gözlerinin altına yazılmış “Buna üzülmemek mümkün mü” yorumuna bir eleştiriydi. Sağlı sollu, küçük çaplı bir linç yedi. Bu bile derdimizin üzülmek olmadığını gösteriyor bence, çünkü bir cenaze ayısı tanımıştım, insanlar, ayıyı görmezden gelmişti, ölen, çok genç biriydi ve ayı tali bile değil, en son düşünülecek şey idi. Ama burada yas tutanlar tutmayanlara söverken tutucular da “en çok kim üzgün” yarışına girmiş durumda.

Üzerimize kara bulutlar gibi çöküp yüzümüzü çarpıtan, bakışlarımızı gölgeleyen kırılgan yas hali sosyal medyada Demet Akalın ve bir kısım atarlı duyarlı ünlülerce sömürülerek tükürüklü ve küfürlü bir şekilde üzerimize yağıyor. Cümbür cemaat yaşanmak isteyen, zıvanadan çıkmış bir yas bu. Sadece siyasi olduğu için değil, yaslı insanı yasının önüne geçirdiği için de iğrenç. İnsan kardeşlerimin gölgeli bakışına ve çarpık yüzüne artık anlam yükleyemiyorum (sosyal medyanın bu kadar coşkulu olmadığı zamanlarda, İsrail Gazze’ye saldırdığında bu anlamı her vesileyle herkese yükler ve tanımadığım insanları sırf suratsız olduğu için severdim) günü kötü geçmiş olabilir, atarlı bir ünlünün gazabından ürküyor olabilir hatta yalnızca kendi yasının büyüsüne kapılmış olabilir.

Boktan bir şey bu.

***

Şöyle bir şey yaptım.

Bir bu eksikti dediğimiz gün daha gelmedi. Kapımızı bile çalmadı.