Aşk-ı Memnu Estetiği, Kinder Bitter ve Madonna

hqdefault

Behlül yine “yapamicam” dedi. Sırf “amcasının imkanlarından” olmaktan değil gittikten sonra arkasından alaylarca sövülmesinden de korkuyordu bence. Gitmedin de ne oldu, finali dinamitledin. Nereye kadar kaçabilirsin yani bundan. Zararın ortalarından dönmek ne kadar zor. Gerçi düşünüyorum da, gitselerdi, eve yine bomba düşerdi.

“Karısı yeğeniyle kaçmış.”

Bu daha utanç verici olurdu Adnan amcası için. Bihter kendini vurunca olay trajediye dönüştü, herkesin ağzı kapandı.

Dizide, on yıl sonra izlediğimde yine aynı gelen bir şey var; Matmazel, Peyker, Firdevs Hanım, Cemile hatta gıcık Nihal bile izlerken “yahu aslında baya baya güzel” dedirtiyor.  Ama sonra Bihter… Çok çok ileri seviye bir güzelliği var. Beren Saat olarak halbuki bakınca o kadar da güzel değil. Sanırım bu dizide herkes -ama özellikle kadınlar- olduğundan birkaç kat güzeldi. Makyajdan mı ışıktan mı bilmiyorum.

***

Geçen hafta bir kere beşiktaşa indim. Çok aşağıya değil, ama Fulya tarafından inip Maçka’dan geri döndüm. Kapkaraydı her yer. Evvelsi gün de özel çikolatalar almak için Şişli’ye gittim, gelip burada tanıtımını yapacaktım ama dalgınlıkla yemişim. Zaten vasat çikolatalardı. Dükkanda da güzel bir şey kalmamış. Yine de dükkanda birkaç kelam etmek iyi geldi.

-Parmak Kinder’lerin bitterleri vardı.

-Aa, kalmadı ondan.

-Hadi ya…

Oh, nasıl iyi geldi anlatamam.

Nereden çıktı bu pis korona! Hiç de yoktu! Bir şeylerin böyle tepe taklak oluvermesi canımı sıkıyor. Daha kötüsü olmadığı için sevineyim istiyorum ama muhayyilem gerçekliğe yetişemiyor. Distopik filmlerin böyle hoş etkisi olur. Ama bilgisayarım bozuk, yerinden kaldırsam çalışmayı tamamen bırakabilir. Masa başında film izlemek de istemiyorum. Yoksa şimdi Ölülerin Şafağı filan izlenir, vaziyete şükredilirdi.

***

Uzayan karantina gelecekteki kendimle yaptığım röportajlarda ciddi artışa yol açtı. Sıkıldım kendimden. Cidden çok kendini beğenmiş bir insan bu.

-Müzikli haber klipleri, müzikli tarih, müzikli otobiyografi…  Kuzum nereden de aklınıza geldi böyle sıradışı bir konsept?

-Çocukken çok eziktim, serviste herkes goy goy yaparken ben camdan dışarı bakar hayal kurardım. Sevdiğim şarkılara klip çekerdim. Bu gördüğünüz eserlerin kurgusunu aslında yıllardır kafamda yapıyordum yani hihihi.

-O değil de algoritmayı nasıl çözdünüz onun sırrını verseniz?

(vermedi.)

ŞŞ– Aslında Hande Yener versiyonunu daha bir tutarım. Ama orijinale sadık olmak eyidir.