Özgüvenli İnsanlar, Bazı Laflar, Hayallerde Yaşayanlar bir de Muz Kabuğu

CxFiVHSXEAAStUu-472x600

Sevgili blog.

Geçtiğimiz günlerde Aliki özgüvensiz olduğumu söyledi. “Senin asıl sorunun kendine güvenmemek.”

O tarz bir laf etti.

Ne sinir şey bu, senin asıl sorunun herkese göre başka bir şey mesela. Alikileri düşünüyorum. Bence benim asıl sorunları olarak gördüklerim, onların hiç de asıl sorunu filan değildir. Ama hiçbirine “senin asıl sorunun…” diye bir cümle kurmamışımdır. Sahiden insan kavga etmediği birini ne demeye eleştirir ki. Ne kadar gereksiz bir şey. Sordum mu ben sana benim asıl sorunumu? Ama o değil de-

Canım tartışma kültürümüz 

Işıl Özgentürk hep mi böyleydi? Bir de bunu düşündüm. Çünkü yanılmıyorsam Irak’la ilgili bir yazısını kesip… -belki de o Güray Öz’dü. Allahım Cumhuriyet Gazetesi yazarları ne kadar da birbirine karışmaya müsaitti. -Aslında fotoğrafları olmadığı için böyleydi bu, yoksa Mustafa Balbay ile Toktamış Ateş’in karışacak tarafı yoktu mesela. Neyse.

Cumhuriyet’ten Işıl Özgentürk… Yazıyor… Batmanlı öğretmen arkadaş… Kadın intiharları… Askerlerle evlenen kadınlar… Evlilik hayalleri ve… Saçmalıyor… Saçmalıyor, saçmalıyor, saçamalıyor veee bataklık.

Duvar’dan İrfan Aktan… ‘Aktan’dan şık cevap… Bakıyoruz Kürt medyasına, HDP’li vekiller şimdilik sessiz, derken Özgentürk’ten gelen özür veee… Oryantalizm.

Ahhh…

Evet, bir kez daha oryantalizm…

Evet sevgili okurlar, Türk siyasi tartışmalarının kaderi biliyorsunuz…

İroni ve…

Oryantalizm…

Devre arası veriyoruz.

Allah iyiliğinizi versin özgüvenli insanlar 

Neyse sonra ben özgüvenli insanlara gıcık olduğumu fark ettim tamam mı.

Nerede sesi yüksek çıkan, tane tane konuşan, insanların gözünün içine içine bakan birini görsem “Sigtir git lan, git özgüven gösterini başka yerde yap!” diye sopayla kovalayasım geliyor. Halbuki herkesin bir tarzı var.

Benim de vardır kesin değişik/karizmatik hallerim.

Derslerde eğitimlerde başımı tavana doğru kaldırıp gözlerimi tahtanın üzerine sabitlediğim anlar filan vardır mesela var ya of of of ne fenadır kim bilir.

Merak ettim, acaba sahiden özgüvensizim ve bunun için mi bunlara sinir oluyorum, yoksa özgüvenli tipler sahiden gıcık mı. Hayır ama mesela insan işkembe sevmiyorsa, işkembe olamadığı için mi sevmiyordur. Bilmiyorum. Belki de?

Aliki geçenlerde benzetmelerimi saçma bulduğunu söyledi. Birkaç tane yapmıştım, her seferinde “onla o bir değil” dedi. Değil elbette g.zekalı, aynı olmadıkları için örnek verdim. Söylemedim böyle. Biraz daha hazır cevap olmak ve kırmaktan çekinmemek isterdim. Güzel laflar hep sonradan aklıma geliyor. -Seinfeld’de güzel bir bölüm vardı bunla ilgili.- Geleni de yutuyorum genelde, üzülmesin çünkü karşı taraf. Mazallah incileri dökülür ben ters bir laf edersem. Neyse. 

BAZI LAFLAR

Kyrie eleison 

Aşağıda ŞŞ’leyeceğim şarkıda dahi geçiyor. Ben de demek istiyorum Kyrie eleison. Allahım merhamet eyle demekmiş. Elime bir fırsat geçse de söylesem. Böyle şeyler hep filmlerde/kitaplarda olur. Karakter olmadık bir anda Kyrie eleison ya da eli eli lema şevaktani der, diğer oyuncuların da hiç tuhafına gitmez.

Eli eli lema şevaktani

Bunu çocukken öğrenmiştim. Tahtaya kaldırıldığımda söylemek hayalimdi ama hiç cesaret edemedim. Zaten çoğunluk anlamayacaktı, anlayanlar da kızabilirdi.

Sadakallahülazim

Bu, “Yüce Allah doğru söyledi” gibi bir anlama geliyormuş. Kur’an’dan bir parça okunduğunda bunun denmesi galiba sünnetmiş. Şart da olabilir bilemedim şimdi.

Ukala bir arkadaşıma demiştim uzun uzun konuşmasının ardından. Kalabalıktık ama kimse gülmemişti. Açıklamayı düşündüm ama utanıp vazgeçtim.  Dahası, yine gülmeyebilirlerdi. Zaten pek gülünecek bir şey de değil düşününce. –Bu güzel espriyi bana ilham eden, aslında Fusha’nın (akademik Arapça) halka ne kadar uzak olduğunu anlatan bir fıkraydı. Neyse. Fırsatını bulursam bir gün yine yapacağım ve yine kimse gülmezse bu kez açıklayacağım. Ya da vazgeçtim bok gibi olur, iyisi mi yapmayayım bir daha.

Özgüvenli görünmeyi becerebilenler

Hepsi değil özgüvenli. Rol yapan biri özgüvenli olmaz gibi gelir mesela. Rol yapmak değil de, görünümünü fazla çılgın-düzgün-şatafatlı ise, kendiyle ve dışarısıyla bir derdi vardır gibi gelir. Tanıdıklarımdan biri kendisini şu yukarıdaki adam gibi çizmemi istemişti mesela, unuttum ressamını şimdi. Sahiden özgüvenli birinin böyle dağlara tepelere çıktığını, arkasını döndüğünü filan hayal edeceğini sanmıyorum.

-Eder mi diyorsun.

-Eder ya o hoo neden olmasın kızım. Manyak mısın. Özgüvenli insanlar yapar böyle şeyler. Muz kabuğu bile atarlar yere, üstüne basıp düşmek için.

ŞŞ