İki farklı yerde polislerin maske uyarısı yaptığına şahit oldum bugün. Birinde maruz da kaldım. Oturduğum kafeye girip yeyip içenlere “Maskelerimizi takalım!” diye bağırdılar. Kahvemin kalanını pipeti maskenin altından geçirerek içtim. Çevredeki erkekler “Tövbe yarabbim” diye çok alçak desibelden söylendi. Sinirliydi polis beyler. Yılgın görünüyorlardı. -Kim değil.

Böyle yani. Kafeler, barlar, restoranlar açılacak. Orada insanlar yeyip içecek. Ama maske takmazlarsa polisten azar işitecekler. Böyle yönetiliyoruz. Ala.

Telojen Ağlamıyorum 

Geçtiğimiz on yılın herhangi bir döneminde, bir gün hayatta en çok üzüleceğim şeyin saçlarım olacağını söyleseler saçma gelirdi herhalde. Ama “kökü bende” tesellisi yersiz, köklere bir şey olduğunu zannetmiyorum, muhtemelen geri gelecekler, fakat geldiklerinde kapıyı açan ben olmay -Neydi o güzel laf, komünizm bir ülkenin kapısını iki kere çalmış, açmamışlar. Üçüncüde çalan artık komünizm değilmiş. Güzeldi bu söz, unuttum. Çekoslavakya mıydı acaba.

(Günün anısı

Bir yerde okumuştum ya da televizyonda duymuştum, “Bu dünyada hiçbir ülkenin Çekoslavakya gibi şerefsizce teslim olmasını bekleyemezsiniz!” demişti biri. Kim ne diye dedi bunca ağır bir laf… -Ki hayatında bir Çek mi tanımış mı ki acaba, mal adam. Ayrıca şerefsizce değilse de korku, fakirlik, diktatörlükten yılgınlık, açlık gibi binbir nedenle teslim olan nice uluslar olmuştur.)

Saçlarımın üzüntüsünü azaltsın diye kirpik uzatıcı bir şey aldım, epey bir para bayıldım, dedim ki bu paraya uzar. Gerçekten de uzadı. Hatta kıvrıklaştı filan. Ama gürleşmedi. Öyle garip bir şey oldu. Uzamasa da olurdu yani. -İnsanın blog açıp kendinden bahsetmesi…

“Kızsal şeyler”

Amargi’de günlük tutmanın kadınlıkla ilişkilendirilmesi üzerine güzel bir yazı yayınlanmıştı. Biraz bunun etkisiyle düşündüm. -Ergenekon günlükleri için mesela denmişti, “Koca koca generaller liseli kız gibi günlük mü tutacak, saçmalamayın!” Bu lafın üzerine bir ay günlüğüme ilişmemiştim, şimdi düşünüyorum, aşırı saçmaymış.

Aynı anda hem cinsiyet kodlarını reddedip hem de o kodların namusunu kurtarmaya çalışmak çok yorucu. (Hey Girl dergisi, burçlar ve astroloji, çingene pembesi, topuklu ayakkabı vs.) Ben bunu, sürekli, kendime işkence edesiye yapıyorum. Aliki diyor ki, “Çok güzel bir kafan var, toplumsal cinsiyet seni sanki teğet geçmiş, hiçbir şeyin farkında değil gibisin”. Sık sık söyler bunu. Cahilsin demek istemediğini biliyorum, övgü görünümünde kapalı eleştiri yapmak tarzı değildir. Gerçekten farkında olmadığımı, üzerine hiç düşünmediğimi, her şeyin zihnimde süper akıp gittiğini sanıyor. Halbuki hiç  de öyle değil.

Buna kızmamalısın, erkek olsaydın ve o da kadın olsaydı ve sana böyle deseydi o zaman kızacak mıydın?/Yok o zaman kızmazdım./O zaman buna da kızmaman lazım./Ama kızıyorum/Kızan tarafın toplumsal cinsiyet kodlarıyla malul, insan olarak bunda kızılacak bir şey yok -Mesela herif şey demiş: “Ne güzel siz kadınlar anlıyorsunuz böyle renk uyumundan filan, bizim kafamız hiç basmıyor”. 

Renk uyumu dedi. Kadın dedi. Renk uyumuna dikkat etmeyecek miydim erkek olsaydım? Ederdim bence, estet biriyim. Belki estet olmazdım erkek olsaydım. Estetik duyarlılık kadınlıkla mı ilgili? O zaman kötü bir şey. Hayır canım niye kötü olsun. Kadınlık kötü mü? Kadınlık diye bir şey yok ki? Tamam siktir et o zaman ne takıyorum adamın dediğini. Ama erkek olsaydım, “Ay ne güzel siz ibneler estet oluyorsunuz” diyecekti. Kötü mü bu. Ne bileyim. Hakaret gibi söylemediyse tatlı laf. Tut ki hakaret gibi dedi, sinirlenecek miydim o zaman? “Siz ibnelerin aklı fikri renklerin uyumunda!” Kızardım. Eşcinsel olsam kızacağım bir şeye kadın olduğum için kızmıyorum yani, sıkıntılı. Yani eşcinsel olsam da kızmamam lazım böyle bir şeye, niyetinin hakaret olmasına takılmalı. Nasıl takılmamalı ya homofobiyi düzeltmek lazım. 

Bu düşünce zincirinin ardından gelen tepki “Ya sigtir git, amlı olmakla ne alakası var renk uyumunun” gibi bir şey oluyor. -Gereksiz agresyon. Adet gününde olmalı.  

Kendi içime bir tutarlılığı korumak adına bu eziyeti kendime çektiriyorum ama en büyük korkum inandığım şeyin yüz seksen derece değişmesi ve geçmişte hakaret ya da övgü maksadıyla cinsiyetime doğrultulmuş tüm “tespitlerin” hesabını sokmaya kalkmam. Dünyayı filan yakabilirim.

ŞŞ