Ali Rıza Bey ve Hayat

Sevgili blog,

Yaprak Dökümü’ne dadandım.

Ciddiyetle değli de yemek yaparken, uyumak üzereyken, kurgu yaparken vs. izliyorum.

Ali Rıza Bey’in yıkımını izlemek pornografik.

Yüzüncü bölümden filan başladım izlemeye, üniversitedeyken de ara ara izlerdim. Felçten sonra izlemeyi bırakmayı düşünüyorum. Felç ne berbat bir şey. Başıma gelmesinden korkuyorum bazen, sonra düşünceyi kafamdan uzaklaştırmaya çalışıyorum. İnsanın merak ettiği ya da hayatta dayanamam dediği her şey it gibi başına geliyor.

Bugün Aliki’ye, kanser şüphesi olan tiroid nodülü olsa ve ikinci ameliyat riskli olsa, risk almayı mı yoksa hayat boyu ilaç kullanmayı mı tercih ederdi, bunu sordum -b.k vardı çünkü- biraz düşünüp riski almayı tercih edeceğini söyledi:

-Kuzum ben yapamam öyle her gün ilacımı alayım/oyy hormon değerlerime baktırayım/ay tiroidim bilmem ne oldu (Hello! This is me! Allah belamı versin! :))))

Sonra ilacı “pranga gibi bir şey” olarak gördüğünü söyledi. Ossaat susturdum ama bu kadarı yetti. Ankara’daki Aliki’nin eski bir tavsiyesine uyup ona hemen miyop olmakla ilgili düşüncelerini sordum, lens ya da gözlüğün daha büyük bir pranga olduğunu söyleyip tahtalara vurdu, biraz rahatladım.

Bazı insanlar abartıyor. Başına gelmeyen de anlamıyor. Birçok şeyi çok feci sanıyoruz. Ki bazıları çok feci. Mesela bir dostun ölümü. Evet bazı şeyler feci ve tesellisi yok.

Hayatta çok feci şeyler var

Bunlarla ne yapmak lazım. Şey yapamadım ben bunu. Aşamadım. Aldığım ölüm haberlerini unuttum mesela, o inanlar hiç yaşamamıştı ile hala yaşıyor arası bir yerdeler. -Belki ölüm de böyle bir şeydir- Bir noktada yüzleşmek lazım halbuki. Galiba.

Hayatta Moda Sahilleri, Kediler ve Hindistan Cevizi Şekeriyle Tatlandırılmış Tatlılar da Var

Bunlar da önemli.

Bunlara odaklanmak lazım. Dünya, takıntı haline getirince insanın hayatını cehenneme çevirecek şeylerle dolu. Irak Savaşı, İklim Değişikliği, Ölümlü Olmak, Hayvanlara Eziyet vs. Belki de eski usul savunma düzeneklerini yardıma çağırmalı. Aklına geldiği an yönünü değiştirme -Moda Sahilleri!- olayını gözüm kesiyor mesela. Ama şunu anlamıyorum: Terapide tam da bu mekanizmaları çökertmeye çalışmıyorlar mı? Yani ilerde yıkılması için para vereceğim bir şeyi ne diye kurayım? Gerçi terapi galiba bunu gereksiz yere kurulmuş mekanizmalara yapıyor. Emin olamıyorum yine de. Neyse.

ŞŞ