Başlık Atamıyorum

Çok uykum var çok.

***

Geçenlerde -haftalar önce- kendi fikirlerine hayran olma konusunu benden biraz daha ileri götürmüş bir Aliki’yle tartıştım. Zor oluyor. Feminist Alikilerin benimle konuşurken nasıl hissettiğini anlar gibi oldum. Sinir oluyorlar. Dimağları açılmıyor. “A, evet, buradan da bakılabilir” demiyorlar, bunu kesin olarak anladım. Bu, güvenli bölgede otururken orası da çarpık, burası da şişmiş, şurası da patlak tespitleri gerçekten para etmiyor. Ama bunu anlamak korkarım değiştirmeyecek beni. “İdeal dünya olsa böyle olur” mantığının bu dünyada işlemediği gerçeğine insan o ideal olmayan dünyada yeterince acı çekmeden yeterince aldırış etmiyor. Yine de bundan sonra birileriyle tartışacak olursam o Aliki’yi hatırlamaya çalışacağım. Daha yazardım ama sıkıldım.

***

Bunu eyledim:

***

Salgın insanları vücudu üzerine düşünmeye zorluyor. Belki genelledim, bilmiyorum. Birkaç haftadır suratımın balon gibi şiştiğini düşünüyorum. Çekiştirip orasına burasına bastırınca gerçekten ödem sorunum olduğunu anladım. Bu ödem hep vardı da arttı mı, koronavirüsle alakası var mı, ciddi bir hastalığın pençesinde miyim, yoksa sadece az mı su içiyorum diye düşünedurayım -güzel Türkçemiz- meselenin ödem olduğuna ikna olduğumdan beri oturduğum yerde boğulacak gibi oluyorum. Sanki derimin altında o ödem baskı yapıyor, kafamı nereye oynatsam orada birikiyor, kulaklarımı çınlatıyor, dengemi bozuyor filan. Dikiş iğnesiyle suratımı patlatasım var.

-Neden toplu iğne değil.

Bir bu, bir de her b.ka itiraz eden iç sesim.

Belki de yok aslında böyle bir şey. Genel yaşlanma hali. -Aliki böyle dedi. Önce beni Masumlar Apartmanı ve mantı vaadiyle kandırıp evine attı, sonra da yüzüme kahkahalarla gülerek yaşlandığımı söyledi.- Eğer öyleyse onun çaresi zaten var. Ya da zaten yok. Bilmiyorum yaşlanmak mı daha iğrenç korkunç estetik operasyonlar mı. -Yaşlanmak.

Bu his daha önce bacaklarımda sebebini anlamadığım kaşıntının ardından olmuştu. Gözle görülür hiçbir şey yoktu ama deli gibi kaşınıyordum. Kaşınma hissi derinin altından geliyordu. Mal gibi internete girmiş, abuk sabuk şeyler okuyup deri altı parazitlerinin bu kaşıntıdan mesul olduğu korkusuna kapılmıştım. Boşta kaldığım her an dışardan gelip vücudumu istila eden mikroorganizmaların bacaklarımda yukarı aşağı koşturduğunu düşünüyordum. İnsanın vücudu üzerine düşünmesi korkunç bir şey.

***

Aklım gidip geliyor. Bugün güzel bir şey düşünmüştüm yolda yürürken. Onu yazayım demiştim. Unuttum gitti. Yazık çok da güzel bir fikirdi.